Daha evvel eski genel sekreter yardımcısı ve öğrenci işleri daire liderine mobbing uygulanmasından ceza alan Pamukkale Üniversitesi bu kere eski kardiyoloji anabilim kısmı lideri karşısında davayı kaybetti.
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Kısmı eski Lideri Prof. Dr. Havane Asuman Kaftan Tellioğlu, üniversite idaresine karşı açtığı mobbing davasını kazandı. Denizli Yönetim Mahkemesi PAÜ’yü tazminat ödemeye mahkûm etti. Daha evvel Öğrenci İşleri Daire Lideri Önder Kompas ile Genel Sekreter Yardımcısı Tamer Ceylan yönetime karşı açtıkları mobbing davasını kazanmıştı.
‘HER ŞEY TORPİLLİ ATAMAYLA BAŞLADI’
PAÜ’de mobbing cezasına uzanan süreç birtakım akademisyenlerin FETÖ teması nedeniyle vazifeden alınmalarıyla başladı. Operasyonlar sırasında PAÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Kısmı’nda misyonlu 3 yardımcı doçent misyondan alınınca boşluğu doldurmak hedefiyle ilana çıkıldı. İmtihana 19 kişi başvurdu.
Sınavda birinci iki sırada yer alan adaylar ile 17’nci sırada yer alan ve o sırada bir kamu hastanesinde çalışan Dr. Mehmet Koray Adalı atama için rektörlüğe önerildi. Üç kişilik heyette yer alan Prof. Dr. Dursun Dursunoğlu, Adalı’yı öneren isim oldu. O devirde tıpkı vakitte vekâleten Tıp Fakültesi Dekanı da olan Rektör Hüseyin Bağ üç adayı atadı.
‘KAFTAN ATAMAYA İTİRAZ ETTİ’
Kardiyoloji Anabilim Kolu Lideri Prof. Dr. Asuman Kaftan, Adalı’nın atamasının haksız olduğunu savunarak Denizli Yönetim Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, yapılan süreci ‘kamu faydası ve hizmet gerekleri ile hukuka uygun olmadığı’ gerekçesiyle iptal etti.
Kararın bildiriminden 13 gün sonra üniversite idaresi Kaftan hakkında ‘performans sistemini manipüle ederek haksız yarar sağladığı’ istikametinde şikâyet bulunduğu gerekçesiyle disiplin soruşturması başlattı. Argümana nazaran soruşturma öncesi dekanlık ön inceleme yapmadı. Soruşturmada Kaftan’a kademe ilerlemesinin durdurulması ve aylıktan kesme disiplin cezası verildi.
PAÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Kısmı eski Lideri Prof. Dr. Havane Asuman Kaftan (Ortadaki beyaz önlüklü)
‘ADRESE TESLİM KADRO’
Soruşturma açılmasından üç gün sonra 1 kardiyolog alımı için tekrar ilana çıkıldı. Bu alımda Adalı’nın asistanlık tez bitirme konusu takım için ek şart olarak belirlendi. Adrese teslim takım ilanı üzerine Kaftan bir defa daha mahkemeye gitti. Mahkeme ek kaidede Adalı’nın çalışma alanının tanım edildiğini münasebet göstererek atamayı iptal etti.
Üniversite idaresi iptalin akabinde üçüncü sefer ilana çıktı. Yeniden şahsa has ilanda Adalı’nın bir öbür çalışması ek şart olarak arandı. Kaftan’ın üçüncü başvurusu mahallî mahkeme tarafından reddedilse de İzmir Bölge Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi istinaf başvurusunu kabul ederek, davanın reddini hukuka alışılmamış buldu.
Kararla Adalı’nın ataması üçüncü kere iptal edildi. Yönetim son olarak 2019 yılı sonunda bir sefer daha ilana çıkarak tekrar Adalı’nın çalışma alanlarından birini ek şart olarak gösterdi. PAÜ idaresi üç kere mutlaklaşan mahkeme kararlarına uymayarak Adalı’yı bir defa daha atadı. Bu takımın iptaline yönelik dava sürüyor.
‘BERAAT ETTİ AMA…’
Kaftan kendisi hakkında verilen disiplin cezasını da yargıya taşıdı. Haksız çıkar sağladığı tarafındaki suçlamadan mahkeme kararıyla aklandı. Savlara nazaran mobbing süreci de bu tarihten sonra başladı. Mobbing davası müracaatında Kaftan’ı sindirmek ve itibarsızlaştırmak için sistemli bir çalışma yürütüldüğü söz edildi.
2018 yılı başında hakkında açılan disiplin soruşturması münasebet gösterilerek Kardiyoloji Anabilim Kısmı başkanlığı misyonundan alındı. Yerine vekâleten bir diğeri atandı. Kaftan yönetimin kararına itiraz etse de vazifesine iade edilmedi. Bu sırada Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’na mahkeme kararlarını uygulamayan yönetim hakkında kabahat duyurusunda bulundu.
‘DİLEKÇE YAZDI, CEZA ALDI’
Süreç içinde Kaftan’ın yerine Adalı’yı öneren heyet üyesi Dursunoğlu, vekâleten Kardiyoloji Anabilim Kısmı başkanlığına getirildi. Kaftan’a yönelik baskı, iftira ve eziyetin bu devirde daha da arttığı dava dilekçesinde yer aldı.
Kaftan atamanın yöntemsiz olduğu gerekçesiyle dava açtı. Mahkeme atama kararının uygulanmasını durdurdu. Kaftan bu kere kararın uygulanması için yönetime dilekçe yazdı. Dilekçede kullandığı ‘seçilmiş başkan’ tabiri nedeniyle disiplin soruşturması başlatıldı. Savunması alınmadan ihtar cezası aldı. Toplam üç disiplin cezası alan Kaftan tümünü yargıya taşıyarak iptal edilmelerini sağladı.
‘BU DEFA MOBBİNG DAVASI AÇTI’
Yaklaşık 7 yıldır mahkemelerde çaba eden Kaftan, tüm davalarını kazanınca Pamukkale Üniversitesi hakkında ‘mobbing’ davası açtı. Dava dilekçesinde sistematik olarak manevi tacizde bulunulduğu, mahkeme kararlarına uyulmadığı, çalışma ortamından soyutlanmak istendiği, çalışma huzurunun bozulduğu ve prestijinin ortadan kaldırılması amaçlandığı söz edildi.
Kaftan’ın istifaya zorlandığı, akademik çalışmalarının sekteye uğradığı, idari misyonlarından istifa etmeye zorlandığının da yer aldığı dava dilekçesinde; liyakat çabası verdiği ve torpilli atamaya karşı çıktığı için mobbinge maruz kaldığı tabir edildi. PAÜ avukatı ise argümanların temelsiz olduğunu, açılan davaların kazanılmış olmasının mobbing uygulandığı manasına gelmediğini savundu.
‘ÜNİVERSİTE TAZMİNAT ÖDEYECEK’
Mahkeme kararında Kaftan’ın soruşturma tehdidi altında bırakıldığı tabir edilerek; “Kişilik kıymetlerine ve sıhhatine ziyan veren; berbat niyetli, kasıtlı, olumsuz tavır ve davranışlara maruz bırakıldığı tespit edilmiş olup toplumsal ortamında eziyet edilmeyi içeren bir ruhsal tacize uğradığının kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır” denildi. Kararda yönetimin süreçleri nedeniyle uğradığı zararın tazmini için PAÜ tarafından 20 bin lira ödenmesine hükmedildi.
‘PAÜ MANEVİ TACİZ KONUSUNDA SABIKALI BİR KURUMDUR’
Kaftan’ın avukatı Bayram Can Çapar SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada; “Yüce Türk Milleti ismine karar veren mahkemelerin üstünde hiçbir güç, kurum, kuruluş yahut makam yoktur. Davalı yönetimin mahkeme kararlarına uymak dışında öbür bir seçeneği olmadığı üzere bu istikamette aksi duruma geçecek takdir yetkisi de yoktur.
Söz konusu davada görülmüştür ki; davalı idarece birçok sefer yargı kararlarına uyulmamış, torpilli atamalar gerçekleştirilmiş ve torpilli atamaları iptal eden mahkeme kararları tarafında idari süreç tesis edilmemiştir. Bununla yetinilmediği üzere torpilli atamalara karşı liyakat çabası veren müvekkilime karşı sistematik formda, kişilik haklarına ziyan veren, istifaya zorlayarak bezdirmek niyetli süren kişilik haklarına ziyan veren iftira süreci haksız olarak başlatılmış ve sürdürülmüştür. Müvekkilimiz uzun bir sürece yayılan manevi taciz süreci yaşamış fakat asla pes etmemiştir. Bu PAÜ’nün üçüncü sefer yargı kararıyla tescillenen bir manevi taciz olgusudur.
PAÜ mobbing ve manevi taciz konusunda sabıkalı bir kurumdur. Kamu kurumlarının yöneticilerine teslim edilen mühür hukuktan ayrıştığı sürece karşısındayız. Unutulmamalıdır ki; pişmanlık yahut kandırıldık söylemi siyasetçiyi kurtarır lakin kamu görevlisini yasal sorumluluktan asla kurtarmaz” tabirlerini kullandı.