MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, alım gücünün düştüğünü, asgari ücretin yükseltilmesi gerektiğini belirterek, “Eğer işveren bir iyileştirme yapacaksa bunun mutlaka vergi dışında tutulması lazım, devletin ekstra kazanç elde etmemesi gerekir” dedi. Asmalı, enflasyonla mücadelede asgari ücret artışından ziyade kalıcı ekonomik politikalar olması gerektiğine işaret etti.
MÜSİAD Kadın Koordinasyonu’nda 14 Haziran’da İstanbul’da düzenlenecek Uluslararası Farkındalık Zirvesi’nin tanıtım toplantısı dün gerçekleştirildi.
Zirveye ilişkin değerlendirmelerde bulunan MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, ekonomi gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Asgari ücrete düzenleme tartışmalarına ilişkin konuşan Mahmut Asmalı, işverenin üzerindeki vergi yükünü artırmayacak şekilde bir asgari ücret artışının olması gerektiğini dile getirdi.
Geçen yılın sonlarında 2022 yılına ilişkin asgari ücret tartışmalarını hatırlatan Asmalı, “O dönem de asgari ücret konusunda en iyi çıkışı biz yapmıştık. Hatırlarsanız 3 bin 200 TL civarı beklentiler dile getirilirken, biz o zaman 4 bin TL olmalı dedik. Biz emekçinin hakkını koruma taraftarıyız” dedi.
“Alım gücü düştü”
Alım gücünün düştüğüne işaret eden Asmalı, “Asgari ücret artışından ziyade alım gücünü yükseltecek kalıcı ekonomik politikalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Yoksa asgari ücret artıyor, alım gücü artıyor, tekrar fiyatlar artıyor, derken bir kısır döngüye giriyor. Asgari ücret artışı olacaktır. Bunu da yaparken, işverenin üzerindeki vergi yükünü almak kaydıyla, belki farklı sosyal fonlarla vergi yükü getirmeyecek bir formül bulunmalı” diye konuştu.
“İyileştirme vergi dışında tutulmalı”
Özellikle Anadolu’da çok fazla asgari ücretli çalıştıran emek yoğun işletmelere asgari ücretin getirdiği yükü vurgulayan Asmalı, “Eğer işveren bir iyileştirme yapacaksa bunun mutlaka vergi dışında tutulması lazım, devletin ekstra kazanç elde etmemesi lazım diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Tüm yabancı işçiler gitsin demek yanlış”
Türkiye’de göçmenlerin belirli bir disiplin çerçevesinde iş gücü piyasasına katıldığını aktaran Asmalı, şu ifadeleri kullandı:
“İş dünyasının emek yoğun sektörlerde Türkleri çalıştıramıyoruz, şeklinde eleştirileri var. Tabii Türkiye bu kadar göçmeni kabul etmeli mi? Barışın tesis edilmesi ile Suriye’nin kuzeyinde 30 kilometre güvenli hat olacak. 200 binin üzerinde bir kalıcı konut inşa edilmesi söz konusu. Biz sığınanları zalim rejimin kucağına itilmesini doğru bulmayız.
Çalışan, katma değer üreten, ekonomiye katkı sunan hem işçi hem tüccarın belli bir disiplin içinde burada yer almasını isteriz. Bütün yabancı işçileri sınır dışı edelim demek doğru bir mantık değil. Belli bir iç disiplin ve politikayla, burada hiç çalışmayan, sosyal olaylara karışan, art niyetli davrananların tespit edilmesini ve gönderilmesini doğru buluyoruz. Türk iş gücüne katkı verecek olanları belli bir disiplini içinde tutalım.”