Beyza Coşkun – Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST, 30 Ağustos’ta kapılarını açtığı başkentlilere özellikle savunma alanında sergilenen ürünlerle hem büyük gurur yaşattı hem de teknolojinin geldiği son noktayı yakından görme, inceleme ve birebir deneyimleme imkanı sundu.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde, ulusal ve uluslararası arenada milli sistemler üreten STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş, TEKNOFEST Ankara’da ziyaretçilere yine son teknoloji ürünlerini sergiledi. STM standında ziyaretçiler, Türkiye’nin ilk milli fırkateyni, MİLGEM İstif (İ) Sınıfı’nın yanı sıra Türkiye’nin ilk milli vurucu İHA’sı KARGU, sabit kanatlı vurucu İHA ALPAGU, Türkiye’nin ilk küçük boyutlu milli denizaltısı STM500, Pakistan Denizde İkmal Tankeri (PNFT) denizaltı maketlerini yakından görme fırsatı buldu. Kahramanmaraş merkezli depremlerde arama kurtarma operasyonlarında etkili bir şekilde kullanılarak, enkaz altından 50’den fazla insanın kurtarılmasına sağlayan yerli teknoloji ürünü STM Duvar Arkası Radar (DAR) da ilgi odağı oldu.
Yerlilik hedefi aşıldı
STM yetkilileri Milliyet’e, Türkiye’nin ilk milli Fırkateyni olan ve yaklaşık iki ay önce mavi vatanda seyir testlerine başlayan, TCG İSTANBUL’a (F-515) ilişkin, “Testlerin tamamlanmasıyla birlikte Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na, Cumhuriyet’in 100. yılında teslim edeceğiz. MİLGEM İstif Sınıfı Fırkateynleri, MİLGEM ADA Sınıfı Korvetlerden ayıran en önemli özelliği daha fazla hava savunma kabiliyetine sahip olması. TCG İSTANBUL’un yerlilik oranı hedeflenin de üzerine çıkarak yüzde 80’e ulaştı” ifadelerini kullandı. Yetkililer, Türkiye’nin ilk küçük boyutlu milli denizaltısı STM500’nin özelliklerini de “Sığ sularda operasyon kabiliyetine sahip. Konvansiyonel bir denizaltıya göre maliyeti daha az. Boyutu itibarıyla da gizlenmesi daha kolay” diye sıraladı. STM’nin önemli faaliyet alanlarından bir diğeri ise taktik mini İHA sistemleri. Kamuoyunda “kamikaze İHA” olarak bilinen STM’nin taktik mini İHA ailesini; KARGU, ALPAGU, TOGAN, BOYGA ve ALPAGUT oluşturuyor. Yetkililer, ürün ailesinin çıkış hikayesini ve özelliklerini Milliyet’e şöyle anlattı:
“2015-2016 yıllarında yaşanan Hendek-Barikat operasyonlarında, askerlerimizin gözetleme ve operasyonlarda kullanma amaçlı bu dronlara ihtiyacı oldu. O dönem, bunlar yurt dışındaki ülkelerden tedarik edilmek istendi fakat o ülkeler vermedi. Sonrasında bu sistemlerin milli ve yerli imkanlarla üretilmesi için görev STM’ye verildi. Döner Kanatlı Milli Vurucu İHA Sistemimiz KARGU’nun anlamı; dağ başındaki gözem kulesi. 2018 yılında TSK’nın envanterine girdi. 10’dan fazla ülkeye ihraç edildi. ALPAGU da eski Türkçede ‘düşmana tek başına saldıran yiğit’ anlamı taşıyor. Sabit kanatlı bir yapısı var. 10-15 dakikalık bir uçuş yapıyor. TOGAN’ın anlamı ‘doğan kuşu’ndan geliyor. Sınır güvenliği, keşif ve istihbarat görevlerinde kullanmak amacıyla tasarlandı.”
Duvar Arkası Radar (DAR) ise, konum bilgilerini iki boyutlu olarak elde etmek için kullanılan bir radar sistemi. Cihaz, deprem bölgesindeki arama kurtarma çalışmalarında etkin rol üstlendi.
Gözler HÜRKUŞ simülatöründe
HAVELSAN standında, milli uçak HÜRKUŞ’un karma gerçeklik teknolojisi ile yapılan uçuş simülatörü yoğun ilgi görüyor. Verilen bilgiye göre, ürün gerçek bir pilot eğitim simülatörünün en yeni sistemi. 360 derece dönüş imkânı var. Özellikle gençlerin ilgi gösterdiği simülatöre ilişkin yetkililer, “Çocukların bilinç altında iz bırakmak istiyoruz. Uçağın kokpitine oturmuş biçimde, onların kontrolüne bırakıyoruz” ifadelerini kullandılar.
HAVELSAN’ın 1982’den bugüne bir yazılım şirketi olduğunu söyleyen üst düzey yönetici, “Kendine ait insansız hava, kara ve deniz araçları yok. Bütün yazılım altyapısını oluşturan, bunu platformlarla test edeceği formatı hayal ediyor” dedi.
ASELSAN’ın ‘derin göz’ü
ASELSAN yetkilileri, ağırlıklı olarak gençlere yönelik bir festival olduğu için, bütün savunma sanayi ürünlerini festivale getirmediklerini, özellikle ilgi gören ürünlerine ağırlık verdiklerini belirtirken, henüz satış aşamasıa gelmeyen ve geliştirme projesi olduğunu vurguladıkları ilk su altı cihazı DERİN GÖZ’e ilişkin şu bilgileri verdiler:
“600 metre derinliğe kadar çalışma mesafesi var. Tek batarya ile 5 saat çalışıyor. Alt yapı olarak üç batarya daha destekliyor, yani 15 saate kadar çalışma süresi olan bir ürün. Kullanım amacı; daha çok keşif, gözlem.”
Yetkililer, F16 ve AKINCI’da kullanılan hava ve yer mühimmatı TOLUM’un özelliklerini ise şöyle aktardı: “TOLUM, sanal vasıtasıyla atılabilen bir mühimmat. Kanatları sayesinde F16’da 100 kilometreye kadar menzile ulaşabiliyor. Akıncı’da ise 70-80 kilometre arasına kadar menzile sahip. Çünkü Akıncı’nın operasyonel hızı daha yavaş F16’ya göre. Pilotun seçtiği koordinata doğrudan gidebiliyor.”
ROKETSAN
ROKETSAN tarafından üretilen akıllı mühimmatlar, MAM-L, MAM-C ve MAM-T, düşük ağırlığı ile insansız hava araçları, hafif taarruz uçakları hava yer görevlerine yönelik geliştirildi. Onlarca ülkeye ihraç edilen ürünler, sabit ve hareketli hedeflere karşı alternatif harp başlıkları ile yüksek vuruş hassasiyeti ve etkinliğe sahip. MAM-T’yi diğerlerinden ayıran özellik daha uzun menzillerde etkin olması.
ROKETSAN standındaki PHOTOBOTH da (Fotoğraf kabini) ziyaretçilerin uğrak yerlerinden. Stant görevlilerinden Ali Abdurrahman Coşan, “İnsanlar yeşil perdenin önüne geçiyor ve arkaya koyduğumuz roket temalarını çekim yapıp daha sonra dijital ve 10×15 boyutta baskısını veriyoruz. Roket, tank, müze gibi arka plan fonları var. 3 gündür 700’ü geçti çektiğimiz fotoğrafların sayısı. PHOTOBOTH, donanımsal bir cihaz. İçinde, printer, tablet de var. Kameralarla birleşim sağlayarak, direkt bu cihazları birleştiriyoruz” diye konuştu.
Milli uçak motorunun ilk dönen parçaları
TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI), TEKNOFEST’te hava araçları için geliştirdiği motor çözümlerini tanıttı. Şirketin standında, Türkiye’nin en güçlü milli havacılık motor ailesi TEI-TF6000/TEI-TF10000’in üretilen ilk dönen parçaları sergilendi. Genel Müdür Mahmut Faruk Akşit, DHA’ya yaptığı açıklamada, yerli uçak motoru üretiminde artık son aşamaya geldiklerini belirterek, bazı motorlarda imalatın bazılarında ise test çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Akşit, Türkiye’nin eğitim ve hafif taarruz uçağı Hürjet’in de şu anda 16-17 bin libre sınıfında tek motor kullandığını ve motorunun ithal olduğunu belirterek, “Bizim ürettiğimiz TF 10000’in iki tanesi 20 bin libre olacak. Eğer Hürjet’te herhangi bir sıkıntı olursa, çift motorluya dönüştürüp kendi motorlarımızla uçurabileceğiz” dedi.
TÜRK HAVACILIK UZAY SANAYİİ (TUSAŞ)
TUSAŞ’ın, üretimi olan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin adını koyduğu milli uçak KAAN, TUSAŞ standında simülatörü ile öne çıkanlar arasında. Bu simülasyonla katılımcılar uçağı birebir deneyimleyerek tecrübe etme şansı buluyorlar ve gerçek bir hava pilotlarının kokpit deneyimlerini elde ediyorlar. KAAN Milli Muharip Uçak Simülatörü ile 360 derece yön kabiliyetine sahip.